Uzmanlara nazaran, Çağla Şıkel’in kahvaltı üslubu yanlış! ‘Böyle diyet olmaz’

Sevgi Çavuşoğlu – Manken ve sunucu Çağla Şıkel’in bir tabak içinde kuruyemiş ve vitamin haplarını ‘kahvaltı’ notuyla toplumsal medyada paylaşması da tartışma yarattı. Beslenme ve diyetetik uzmanı Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan, beslenme eğitimi almamış şahısların yaptığı yönlendirmelerin toplum sıhhati açısından riskler oluşturduğunu belirtti. Tapan, “Bilime dayalı olmayan içeriklerin paylaşılması, sağlıklı beslenmeye yönelik takıntılara sebebiyet verebiliyor” dedi.

Bilgi kirliliğinin yeme davranışlarını olumsuz etkilediğini söyleyen Tapan, yeme bozukluklarının (ortoreksiya) ortaya çıkışında bu faktörlerin kıymet taşıdığına dikkat çekiyor. Tapan, 8-25 yaş aralığındaki bireylerin bu süreçte çok daha savunmasız olduğunu, bir ruhsal sorun varsa, bu stil içeriklerin bireyleri olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Toplumsal medyadan yöneltilen tek tip diyet ve bilinçsiz destek kullanımı (suplementasyon) tekliflerinin de yeme bozukluklarını tetikleyebileceğini tabir eden Tapan, “Bu stil paylaşımlar, sağlığı tehdit ediyor” diye konuştu.

‘Takviyeler besinin yerine geçmez’

Diyetisyen İrem Akdemir: “Kuru yemiş ve desteklerden oluşan öğün, gereksinimi karşılamaz. Destekler besinin yerine geçmez.Günlük muhtaçlık karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral ve lif içeren istikrarlı bir beslenmeyle sağlanabilir. Kuru yemişler sağlıklı yağlar, kimi vitaminler ve mineraller açısından varlıklı. Lakin karbonhidrat, protein, lif ve birçok vitamin açısından yetersiz. Kahvaltıda güç veren ve kan şekerini dengeleyen besinlere yer verilmeli.”

‘Ergenlikte çok daha tehlikeli’

Psikolog Tuana Parıltı Yazıcılar: “Bu içerikler tek tip vücut ve ömür stilini idealize ederek özgür seçim alanını daraltıyor. Bilhassa ergenlik ve gençlik devirleri için bu şekil bildirilerin tesiri daha güçlü. Pak ya da minimal beslenme üzere kavramlar, vakitle ortoreksiya gibisi yeme bozukluklarına yer hazırlıyor. Toplumsal medya nedeniyle karbonhidrat ve yağ üzere temel besin kümelerine yönelik kaygılar bilinçsizce gelişiyor. Kişinin vücuduna güvenme kapasitesi zayıflıyor. Bu içeriklerin birden fazla bilimden uzak, kulaktan dolma bilgiler içeriyor. Kişiler, doktor tavsiyesi ve bilime nazaran hareket etmeli.”